Herkese Selamlar. Uzun süredir klasik okumayınca, ve bu kitabı da bu kadar beğenmem üzerine yorumunu ayrıntılı yapmak istedim. İnşallah sizin için yararlı bir inceleme olur. İyi okumalar dilerim.
Yazar: George Orwell
Yayınevi: Can Yayınları
Çevirmen: Celal Üster
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: 2014
Arka Kapak Yazısı
İngiliz
yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı
kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir
diğer çok ünlü eseridir. 1940'lardaki "reel sosyalizm ’in’’ eleştirisi
olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak
kabul edilir.
Hayvan Çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da , bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Alt başlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır
Hayvan Çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da , bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Alt başlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır
BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR
AMA BAZI HAYVANLAR
Politik iğneleyici ve solcu kişiliği ile tanınan İngiliz yazar George Orwell ’in gelmiş geçmiş en iyi romanı olarak kabul edilen ve okurlarına politika üzerine mükemmel bir kara mizah hikayesi sunan Hayvan Çiftliği okunması gereken harika bir roman. (Alıntı)
George Orwell Hayvan Çiftliği romanı ile aslında politikanın gerçek yüzünü hayvanlar üzerinden herkesin anlayabileceği bir dille anlatıyor. Birçok ülkede sansüre uğramış, İngiltere ve Amerika da bile engellenmeye çalışılmış, bazen ise konusu değiştirilerek sunulmaya çalışılmıştır. Buna rağmen gerçek konusunu korumuş ve birçok insanın politikacılara olan görüşünü değiştirmeyi başarmıştır.
Hayvan Çiftliği gerçekten kusursuz işlenmiş bir hikayeyi anlatılıyor. Özellikle hayvanların seçimi ve sunulması George Orwell’in ince zekasının müthiş bir örneği. Zaten kitabı okudukça hangi hayvanın neden seçildiğini çok daha iyi anlıyorsunuz.
George Orwell Hayvan Çiftliği romanı ile aslında politikanın gerçek yüzünü hayvanlar üzerinden herkesin anlayabileceği bir dille anlatıyor. Birçok ülkede sansüre uğramış, İngiltere ve Amerika da bile engellenmeye çalışılmış, bazen ise konusu değiştirilerek sunulmaya çalışılmıştır. Buna rağmen gerçek konusunu korumuş ve birçok insanın politikacılara olan görüşünü değiştirmeyi başarmıştır.
Hayvan Çiftliği gerçekten kusursuz işlenmiş bir hikayeyi anlatılıyor. Özellikle hayvanların seçimi ve sunulması George Orwell’in ince zekasının müthiş bir örneği. Zaten kitabı okudukça hangi hayvanın neden seçildiğini çok daha iyi anlıyorsunuz.
Çiftlikte yaşayan hayvanlar çok çalıştığı halde emeklerini karşılığını alamayıp aksine bir de aç bırakılmaktan şikayetçidirler. Ne var ki bu durum borç batağında olan alkolik çiftlik sahibi Mr. Jones'in pek de umrunda değildir. Bu durumdan şikayetçi olan hayvanlar ve Koca Reis adlı yaşlı domuz önderliğinde ayaklanma çıkarmayı planlarlar. Fakat planları gerçekleşmeden yaşlı domuz ölür ve hayvanlar öndersiz kalır.
Bir gün yine aç bırakıldıklarında daha fazla dayanamazlar ve ayaklanma çıkartırlar. Çiftlikteki tüm insanlara saldırıp onların kaçmalarına neden olurlar. Böylece çiftliği ele geçirirler ve önder olarak yaşlı domuzun yakını olan Napoleon lakaplı domuzu seçerler. İlk iş olarak yaşlı domuzun söylemlerinden kendilerine 7 maddeden oluşan bir emir çıkartırlar.
Yedi Emir Şunlardır:
- İki ayak üstünde yürüyen herkesi düşman bileceksin.
- Dört üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin.
- Hiçbir hayvan giysi giymeyecek.
- Hiçbir hayvan yatakta yatmayacak.
- Hiçbir hayvan içki içmeyecek.
- Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecek.
- Bütün hayvanlar eşittir.
lk başta her şey yolunda gider ve kendi aralarında yaptıkları iş dağılımı ile çiftliği gayet iyi bir şekilde yönetirler. Snowball adındaki domuz okumayı öğrenir ve diğer hayvanlara da öğretir. Hayvanlar içinde düşünen biri olduğu için zamanla liderliğini kaybetmekten korkan Napoleon ’un kinini kazanmaya başlar. Napoleon gücünü koruyabilmek için gizliden olarak yavru köpekleri polis gibi eğitip kendi himayesine alır. Gücü eline geçirdiğinde de ilk olarak Snowball’u çiftlikten attırır. Sonrasında ise türlü türlü suçlamalar ile Hain ilan eder.
Ne yazık ki Napoleon Snowball'in aksine Diktatör bir yönetim başlatır. Hayvanları adeta bir köle gibi çalıştır ve hiçbir şekilde emeklerinin karşılığını vermez. Çoğu zaman başta hazırladıkları emre uymayan davranışlarda bulunur. Sonrasında bu 7 emri yavaş yavaş değiştirir ve son hali budur:
- Dört ayak iyidir, iki ayak daha iyidir.
- Hiçbir hayvan sebepsiz yere öldürülemez.
- Hiçbir hayvan çarşaflı yataklarda uyuyamaz.
- Bütün hayvanlar eşittir, bazıları daha eşittir
Diğer emirler ise gündeme gelmemiştir.
Kendisine göre düzenlediği bu kuralları diğer hayvanlara sanki hep öyleymiş gibi aktarır ve inandırmanın bir yolunu bulur. Gel zaman git zaman bu diktatör yönetim ile elbette bir çok sorunla karşılaşırlar.
AKLINI KULLANMAYAN HİÇBİR VARLIK İÇİN ÖZGÜRLÜĞÜN DEĞERİ YOKTUR!
Final kısmı beni ve okuyan bir çok kişiyi etkilemiştir. Ne olduğunu spoi açısından elbet belirtemem fakat şu cümle unutulmamak üzere akıllara kazındı sanırım:
"Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor;
ama onları birbirinden ayırt edemiyor."
Benim kitapla ilgili tek bir olumsuz düşüncem yok. Kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum. Kitaba puanım 10/10
ALINTILAR
''İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz,
''İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir
yaratığın çıkarını gözetmez.'' Syf.26
Snowball, "Bak yoldaş," demişti.
"Senin onsuz edemediğin kurdele, köleliğin
simgesidir. Özgürlüğün kurdelelerden çok daha
değerli olduğunu kafan almıyor mu?" Syf.31
''İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz,
sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz.
Gene de tüm hayvanların efendisidir.'' Syf.24
yaratığın çıkarını gözetmez.'' Syf.26
Snowball, "Bak yoldaş," demişti.
"Senin onsuz edemediğin kurdele, köleliğin
simgesidir. Özgürlüğün kurdelelerden çok daha
değerli olduğunu kafan almıyor mu?" Syf.31
''Bu isyanın ne zaman başlayacağını bilmiyorum, bir hafta sonra da başlayabilir, yüz yıl sonra da, ama şu ayaklarımın altında gördüğüm samanlar kadar emin olduğum bir şey var: Er geç adalet yerini bulacak.'' Syf.10
''Tek gerçek düşmanımız insandır.'' Syf.24
-.."Savaş savaştır.En iyi insan ölü olandır."
+"Kimseyi öldürmek istemem, bir insanı bile" Syf.36
''İnsan'a karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsan'ın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Bütün hayvanlar eşittir.''
''Bu sefilliğe neden boyun eğelim? İnsanlar, emeğimizle ürettiklerimizin neredeyse tümünü bizden çalıyorlar. İşte, tüm sorunlarımızın yanıtı burada. Tek bir sözcükte özetlenebilir: insan. Tek gerçek düşmanımız İnsan’dır. İnsan’ı ortadan kaldırın, açlığın ve köle gibi çalışmanın temelindeki neden de sonsuza dek silinecektir yeryüzünden. “İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır.''